Cevabını bilisen niye baan sorisan
  • Şeyhe iman,zihnini beynini ve iradesini teslim etmek demektir
    Şeyh kutsal bir tapınaktır
    Şeyh tanrıyla sürekli iletişim halindedir,
    Şeyhin yaptıklarını yaşantısını kimse asla sorgulama cürretinde bulunmamalı
    Sorgusuz teslimiyet ve iman etme var,
    Şeyhin yaptığı herşeyde bir hikmet aranır ve asla bu sorgulanmaz ve sorgulanmamalı,
    Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır,
    Şeyhi olmayan sürüyü kurt kapar,
  • Türkçesi;
    Yaşlı bilge insan demektir
    Kürtçesi rewşenbîr, ronakbîr
    Arapçası da Şeyh’tir
  • Igra OKU kelimesi kutsal kitabimiza inen ilk ayet iken biz OKUMAMAYI seçen Cahil toplulugun soylenene inandigi bir ülkedeyiz… O zaman şeyhlerde hocalarda sahtekarlarda bu isten maddi ve manevi kazanç saglayan adamlarda ortada cirit atar. El etek öptürmek hoşlarına gider. Millet olarak nasılsak da öyle yönetiliriz…
  • Tam karşılığı ruhban sınıfıdır. İslamda yeri yoktur. Din üzerinden maddi ve manevi paye devşirirler.
  • Ahmak ve aptallara kurumsal olarak din üreten bir kişilik! Hazırdaki toplumun algısına en uygun yöntemlerle karşılık verme yeteneği olan şahıs! Bu ünvanın kaynağı yoktur! Kendinden menkuldür. Yetki ve gücünü imanın değerlerini gasp etmekle alır! Meşru bir dayanağı yoktur.
  • Ben bu ülkede şeyh, gavs, gavs-ı azam , mehdi, evliye olduğuna inanmıyorum. Zira şöhret ateşten gömlektir ve ne hikmetse bütün bu iddada olan efendilerin şöhret olmak için kurdukları tv,radyo, sosyal medya hesapları var. Kuranın ilk emri oku ise müslüman okuyup akletmeyi kitaplarla öğrenmelidir. Bir organizasyonda hata sorgulanmıyorsa her yapılan hataya bir kulp bulunuyorsa ve şeyh,lider neyaparsa yapsın itaat emrediliyorsa o organizasyonda yanlış giden bişeyler var demektir
  • Yetki ve gücünü . afedersiniz ahmak ve cahillerden alır….
    Nasıl ki kendi çıkarları için sivil toplum örgütleri kuran ve sonra da insanları kendi emelleri ne ve çıkarlarına ulaşmak için kullananlar varsa ,şehlikte ona benzeyen bir sömürge ve aldatmaca kurumudur insanların temiz ve saf duygularıyla oynayan kendi egularna ve çıkarlarına ulaşmak için alavere ve dalavere yaparak İslam dinini eyip büken kendi asli mecrasından çıkarıp
    kendi nefislerine uyduran bağnazlardır..
  • Atatürk’ün karşı çıktığı ve bu şeytanlar yüzünden toplum vicdaninda dinsizlik ile yargilandigi yalan dolan ticaret ve çıkar guruplaridir bunlar Osmanlıyı yok etmişlerdi sırada Türkiye Cumhuriyeti var rabbim başarılı kilmasin inşallah
  • İki Mesih gibidir; hidayete götürüyorsa Rahmani, dalalete götürüyorsa şeytanidir…(Mesih’ül dalale:Deccal, Mesih’ül hidaye:İsa a.s)..
  • Gücünü siyasetcilerden alır☺️
    Herkes bir kulp takıyor .bana ümmeti muhammet olmak yeter.birşey diyemiyorum .şeyh abdulkadir geylaniler var onun için bu ismi kendine takip milleti sömüren şarlatan denir şeyh denmez
  • Allah Şeyh Ahmed Yasin’e ve Şeyh Said’e rahmet etsin şehadetlerini kabul buyursun inşallah 😊
  • Büyük büyük laflarla ‘kuran müslümanı olalım ‘ diyen kardeşler çabalarıyla hâk üzere olursa hâk gelir batıl zail olur zaten
  • Yazar
    “Şüphesiz, Allah katında sizin en üstün (kerim) olanınız, (ırk, renk, soy ve servetçe değil) takvaca en ileride olanınızdır” (Hucurat 13). Kuran ve sünnete göre üstünlüğün ölçüsü takvadır (İyilik, sorumluluk). Kimin takva sahibi olduğunu bilen ise yalnızca Allah’tır. Dolayısıyla bu bilgiye sahip olmayan insanın hiç kimseye takva sahibi demeye ve bu nedenle üstünlük izafe etmeye hakkı ve yetkisi yoktur. İslam’ın emrettiklerini yerine getiren insanların tümünü eşit görmekle yükümlüdür.
    “De ki! Hiç bilenlerle bilmeyenler eşit olur mu?” (Zümer 9) ayeti ilim sahiplerinin üstünlüğünü değil sorumluluğunun yüksekliğini ifade ettiğini de şu ayet ortaya koymaktadır: “Kulları içinden (hakkıyla) ancak âlimler Allah’tan korkarlar.” (Fâtır 28)
    “Âlimler peygamberlerin vârisleridir” meşhur hadisi de her konuda peygamberler gibi vahye tabi olmaları, nefis ve arzularına uymamaları gerektiğini anlatmaktadır.
    “Zühd, Takva ve Nefs Tezkiyesi” gibi esasları önceleyen tasavvufu telkin edenlere verilen ad olarak “Şeyh” de yukarıdaki ölçülere tabidir (Şeyh kavramı Kuran ve Sünnet kaynaklı değildir). Tahakküm, tekebbür, kendini ayrı bir sınıfta görme, insanları aşağı ve kendine mahkûm görme, kılık kıyafetiyle farklı görünme, mal ve güç devşirme gibi birçoğunun sergilediği davranışların her biri büyük günahlardandır. Adı ne olursa olsun bunları işleyenler ve onlara tabi olanlar büyük bir vebal taşımaktadırlar. Bunlar İslam’ın tahribinde en büyük pay sahibi olanlardır.
    Yoksa; “Zühd, Takva ve Nefs Tezkiyesi” ölçülerine uyanlar elbette örnek alınabilir ve saygıyı da hakkederler.
  • Mehmet Alkış aynen öyle hocam
  • Mehmet Alkış

    müslüman derim, iman ehli olma haku de Allah’a aşikar bize kapalıdır.

  • Ayet. “Ey Muhammed, biz de iman ettik dediler.” Cevaben “””””lerinize iman yerleşmedi, bari müslüman olduk deyin”